Vızır vızır çekirge sesleri. Hava sıcak, yapış yapış. Şurada üzerindeki uzun sazların rüzgarla hafif hafif salındığı bir su birikintisi, bir bataklık. Yüzülecek gibi değil ya, her nasılsa bir adam, yarı beline kadar suyun içerisinde, yüzündeyse nerede olduğunu sorgulamayan sanki masmavi bir denizde yüzüyormuş gibi dingin bir ifade. Dingin değil hayır, farkındalığın tersi neyse, öyle. Farkındalıksızlık. … Okumaya devam et
Glug glug glug…
Bir Babalar Günü’nde oturup koca bir kitap çevirmiştim. Sonra o kitabı yayınladık filan. Bir Babalar Günü’nde de çoktandır atladığım bir başka kitaptan bahsedeyim: Kendi çocuk kitabımdan. Haklısınız, insanın aylaaar önce bi kitabı çıksın, o salak insan bunu bloguna yazmayı atlasın, olacak iş değil. İşte böyle de dalgın bir insanım ama haklı sebeplerim var bu sefer. … Okumaya devam et